Antalya’da eski CHP Döşemealtı İlçe Başkanı Hasan Haluk Yalçın’ı öldürdüğü iddiasıyla tutuklu yargılanan eski özel harekat polisi Hakan Balcı’nın sevgilisi mahkemede, “Hakan eve geldiğinde pantolonunda ve iki elinde kan lekeleri vardı. Ne olduğunu sordum, ‘Ben adam öldürdüm’ dedi” ifadelerini kullandı.
Geçen yıl 28 Eylül tarihinde Döşemealtı ilçesinde eski arkadaş oldukları belirtilen CHP Döşemealtı eski İlçe Başkanı Hasan Haluk Yalçın ile Hakan Balcı, bir mekanda karşılaştı.
ÖLDÜRÜP ORMANI ATEŞE VERDİ
Tartışan Yalçın ve Balcı, otomobille ormanlık alana gitti. Emekli Özel Harekat Polisi Hakan Balcı, burada Hasan Haluk Yalçın’ı tabancayla yaralayıp, boğarak öldürdü. Balcı, sonrasında cesedini yakmak için ormanı ateşe verip, bölgeden ayrıldı.
TUTUKLANDI
Çevredekilerin yangın ihbarı üzerine bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Yangına müdahale edip söndüren ekipler, vücudunda kısmen yanıklar oluşan Hasan Haluk Yalçın’ın cansız bedeniyle karşılaştı. Yalçın’ın cenazesi, yapılan incelemenin ardından, otopsi için Antalya Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Soruşturma başlatan Antalya Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri Hakan Balcı’yı evinde gözaltına aldı. Balcı, ifadesinin ardından sevk edildiği adliyede, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı.
ALACAK VERECEK MESELESİ YÜZÜNEN KAVGA ETMİŞLER
Hakan Balcı hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ‘kasten öldürme’ suçundan iddianame hazırlandı. Antalya 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kabul edilen ve ilk duruşması yapılan davada cinayet sanığı Hakan Balcı, maktul ile birlikte ortak büfe işlettiklerini ve aralarındaki alacak verecek meselesi olduğunu iddia ederek, “Olay günü birlikte 8-10 metrelik dereye yuvarlandık. Elimdeki silah bir kez ateş aldı. Ortam karanlıktı. Silahın kendisine isabet edip etmediğini bilmiyorum. İkimiz de oturur vaziyetteydik. Hasan Haluk yine küfretmeye başladı. Boğuşmaya devam ettik. Bana borcunun olmadığını söyleyerek küfretmeyi sürdürdü. Ben de ‘Allah belanı versin. Şu düştüğüm hale bak’ dedikten sonra olay yerinden ayrıldım. Onu soranlara da yolda bıraktığımı söyledim” diyerek, cinayeti işlemediğini öne sürdü.
“PARA YÜZÜNDEN ÖLDÜRDÜM” DEMİŞ
Ancak tanık ifadeleri ile Balcı’nın ifadesindeki çelişkiler tutanaklara yansıdı. Tanıklar O.A., Ş.Ç. ve A.A., boğuşma sırasında 8-10 metrelik çukura yuvarlandığını söyleyen Hakan Balcı’nın yanlarına geldiğinde üzerinin temiz olduğunu söyledi. Sanığın iki yıldır birlikte yaşadığı sevgilisi S.E. ise tanıkların aksine ifade verdi.
Hakan Balcı’nın saat 02.30 sıralarında eve geldiğini söyleyen S.E., “O geldiğinde ben uyuyordum. Eve yaklaşınca beni aradı, uyandım. Pantolonunda kan lekeleri vardı. İki elinde de kan lekeleri vardı. Ne olduğunu sordum, ‘Ben adam öldürdüm’ dedi. Ben de ‘Nasıl oldu’ diye sordum, ‘Alacağım vardı. Para yüzünden öldürdüm’ dedi. Adamın koluna, bacağına ateş ettiğini, boğduğunu, suya attığını, üç kez gidip ölüp ölmediğini kontrol ettiğini söyledi. Ben ‘Gidip birlikte bakalım. Belki ölmemiştir’ dedim. Hakan duş aldı, uyuduk. Sabah 09.00’da uyandığımda Hakan giyinik vaziyetteydi. ‘Bir yere mi gidiyorsun’ dedim. O da ‘Adama bakmaya gidiyoruz’ dedi. Birlikte ormanlık alana gittik. Araçtan inmemiştik. Yolun karşı tarafında ormanlık alanda beyaz renkli 2 araç vardı. Hakan o araçları görünce ‘Adamı bulmuşlar’ dedi ve oradan uzaklaştık” dedi.
“TANIKLAR YALAN SÖYLEMİŞTİR”
Maktulün aynı zamanda dayısının kızı olan avukat Gülen Dokuzoğlu Can, tanıkların ifadelerinde Hasan Haluk Yalçın’ın kendi rızası ile sanığın aracına bindiğini ifade ettiklerini, ancak böyle bir durumun söz konusu olmadığının yine tanık ifadelerindeki çelişkiden ortaya çıktığını belirtti. Avukat Can, duruşmada tanıkların ‘Maktul aracın hangi koltuğuna oturdu?’ şeklindeki soruya farklı yanıtlar verdiğini vurgulayarak, “Kimi tanık sağ ön, kimi tanık da sağ arkaya oturdu dedi. Tanıklar yalan söylemiştir. Çünkü mekanın önünde kan lekeleri vardır ve maktul zorla araca bindirilmiştir” diye konuştu.
“MAKTUL AĞZI BOZUK BİR KİŞİ DEĞİLDİ”
Avukat Can, Hasan Haluk Yalçın’ın sanık tarafından haraca bağlandığını sözlerine ekleyerek, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Sanık, maktulden büfe devir bedeli alarak senet aldığını, bu senetlerin ödenmemesinden duymuş olduğu kızgınlıkla olayı gerçekleştirdiğini belirtmiştir. Ancak dinlenen tanıklar, adı geçen büfenin Haluk Yalçın tarafından 3-4 ay işletildikten sonra sanık tarafından üçüncü kişilere kiraya verdiğini belirtmiştir. Ayrıca, maktul ağzı bozuk bir kişi de değildir.”
Kaynak: DHA