Hatay'daki Payas Kalesi'nde devam eden kurtarma kazılarında çalışan yöre kadınları, bir yandan ev ekonomilerine diğer yandan da tarihi değerlerin gün yüzüne çıkmasına katkı sağlıyor.
Hatay'daki Payas Kalesi'nde devam eden kurtarma kazılarında çalışan yöre kadınları, bir yandan ev ekonomilerine diğer yandan da tarihi değerlerin gün yüzüne çıkmasına katkı sağlıyor.
Payas ilçesinde Kültür ve Turizm Bakanlığının sağladığı ödenekle Payas Belediyesi sponsorluğunda devam eden tarihi kalenin 2. etap kurtarma kazılarında çalışacak erkek işçiler için ilçe belediyesine başvuruldu.
Bölgede zeytin hasadına başlayan erkeklerin iş yoğunluğu olunca belediye, yaşları 21 ila 80 arasında değişen 14 kadın işçiyi kaledeki kazılarda çalışmak üzere Hatay Arkeoloji Müzesi yetkililerine yönlendirdi.
Üstlerinde şalvarları, başlarında yazmaları ve ayaklarında lastik ayakkabıları olan kadınlar, 3 uzman gözetiminde erkeklere taş çıkartırcasına kazı bölgesindeki en ağır işten en hafif işe kadar hepsinin üstesinden gelip hem ev ekonomilerine katkı sağlıyor hem de tarihi değerin ortaya çıkması için çalışıyorlar.
"Kadınlarımızın başaramayacağı hiçbir iş yok"
Hatay Arkeoloji Müzesi Müdürü Ayşe Ersoy, AA muhabirine, Payas Kalesi'ndeki kurtarma kazılarına kadın eli değdiğini söyledi.
Payas Belediyesinden teknik işçi konusunda yardım istediklerini belirten Ersoy, şöyle devam etti:
"Yalnız bu dönemde zeytin işine gittikleri için 2 hafta boyunca erkek işçi bulamadılar. Ancak '14 kadın işçi bulduklarını' söylediler. Tabii çok şaşırdık çünkü zor ve meşakkatli bir iş, küçük çapalarla, malalarla titiz bir çalışmayı gerektiriyor ve belirli alana dağılmış taşların bir alanda toplanması gerekiyor. 3 sanat tarihçimizin kontrolünde, en gencimiz 21 yaşında en yaşlımız da 80 yaşında 14 kadın işçimiz var ve kadınlarımız o kadar güzel, titizlikle çalışıyorlar ki tarihi de öğrenerek evlerine ekmek parası götürmüş oluyorlar. Kadınlarımızın başaramayacağı hiçbir iş yok bence."
Ersoy, kadın işçilerin de böyle bir projede yer almalarından gayet mutlu olduklarını vurguladı.
Kadınların kazı alanına iş kıyafetleriyle geldiğini, bu kıyafetlerinin ise şalvar ve yemeni olduğunu kaydeden Ersoy, "Kadınlarımız başında yazması, ayağında şalvarı, çok güzel bir çalışma çıkardılar. Haftanın 5 günü gelip kazılarda bize yardım ediyorlar." diye konuştu.
"Burada erkeklerin bile yapamayacağı işleri başarıyoruz"
İşçilerden 23 yaşındaki Öznur Bağatur, eniştesinin haber vermesiyle belediyeye iş başvurusunda bulunduğunu ve kazı alanında çalışmaya başladığını anlattı.
Yaptığı işin kendisi için eğlenceli olduğunu belirten Bağatur, "Her gün buraya gelmek istiyorum. Bazen zorlanıyoruz, taş kaldırıyoruz ama erkeklerin yapabildiği işi kadınların da yapabildiğini gösteriyoruz. Tarihe de ilgim var, burada eskiden Osmanlı zamanında bizim büyüklerimiz yaşamışlar, gelmişler, görmüşler onlardan kalan kalıntıların çıkmasına sebep oluyoruz." diye konuştu.
Kazıda görev alan 80 yaşındaki Fatma Bahadır da daha önce zeytin toplamaya gittiğini belirterek, "Burada ise otları temizliyoruz, çıkan taşları atıyoruz. Zeytin işi de olsa, bu da olsa işin hiçbir farkı yok." diye konuştu.
Gülsüm Diğer de eşinin yönlendirmesiyle kazı alanında işe başladığını anlattı. Zaman zaman zor işlerle de uğraştıklarını belirten Diğer, zeytin toplamaya gittikleri gibi şalvarlarını giyip, eşarplarını takarak kazı bölgesinde temizlik çalışmaları yaptıklarını ifade etti.
Zekiye Erdem ise işini severek yaptığını vurgulayarak, "Bu işi duyduğumda 'yapabilir miyim' diye düşündüm. Sonra arkadaşlarımı gördüm, baktım tümü kadın, burada erkeklerin bile yapamayacağı işleri başarıyoruz. Burası tarihi bir yer, ilçemizin kalesidir ve bu kalede çalışmaktan çok mutluyuz." diye konuştu.
Kaynak: AA