Sanayi sektörünün yangın, sel gibi olası afetleri en az ekonomik kayıpla atlatabilmesi için sigortacılık sektörünün güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Antalya OSB Başkanı Ali Bahar, sektörün her anlamda profesyonelleşmesi için faaliyetlerinin, sigorta acenteleri tarafından kurulacak bağımsız…
Sanayi sektörünün yangın, sel gibi olası afetleri en az ekonomik kayıpla atlatabilmesi için sigortacılık sektörünün güçlendirilmesi gerektiğini söyleyen Antalya OSB Başkanı Ali Bahar, sektörün her anlamda profesyonelleşmesi için faaliyetlerinin, sigorta acenteleri tarafından kurulacak bağımsız bir meslek odası tarafından sevk ve idare edilmesinin kaçınılmaz bir gereklilik olduğunu belirtti.
İklim değişikliğinin bir sonucu olarak ardı ardına yaşanan sel ve yangın gibi doğal afetler, çok sayıda can kaybına ve milyonlarca liralık hasara neden oldu. TBMM İklim Araştırma Komisyonu tarafından hazırlanan rapora göre aşırı hava olaylarının Türkiye’nin normali haline geleceğini ve yakın gelecekte yangın, sel ve şiddetli fırtına gibi afetlerin daha sık yaşanabileceğine dikkat çeken Antalya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bahar, bu olayların can güvenliğini tehdit etmekle birlikte ağır ekonomik bedellerinin olacağını söyledi. İklim değişikliği ile mücadelede yeşil dönüşümün önemine değinen Bahar, olası afetlerde yaşanacak ekonomik kayıpların telafisi için sigortacılık sektöründe devrim niteliğinde yapısal reformlar yapılması gerektiğini belirtti.
“Sektör profesyonelleşmeli”
Sigortacılık sektörünün profesyonelleşmesi gerektiğini, bunun da sigorta acentelerinin güçlendirilmesiyle mümkün olabileceğini aktaran Bahar, ” Manavgat’ta yaşanan orman yangını, Karadeniz Bölgesi’nde art arda meydana gelen sel felaketleri, yılların emeği olan birikimin, sahip olduğunuz tüm maddi varlıkların bir anda yok olup gidebileceğini çok acı bir şekilde tecrübe etmemize neden oldu. Bu afetlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyor, yöre halkına da geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Devletimiz güçlü elini hemen bu bölgelerin üzerine koyarak yaraları sarmaya başladı. Ancak, bu olaylar bizim normalimiz haline gelecek ise hem alt yapımızı hem müdahale gücümüzü hem de telafi süreçlerini yeniden gözden geçirmeli, günün ve geleceğin ihtiyaçlarına göre modernize etmeliyiz. Sanayi sektörü olarak bir fabrikanın ne kadar zor ve meşakkatli bir süreç sonunda kurulduğunu çok iyi biliyoruz. Fabrikalarımızın ya da organize sanayi bölgelerimizin olası bir afetten etkilenmesi, yangın ya da sel gibi olaylar nedeniyle fabrikaların üretime ara vermek zorunda kalması, önce kent akabinde de ülke ekonomisinde kayıplara neden olacaktır. Bu kaybın telafi edilerek, aynısının kısa sürede yerine konmasında sigortacılık sektörü hayati öneme sahiptir. Sektör, adı gibi ülke ekonomisinin sigortası konumundadır. Geldiğimiz noktada sektörün daha güçlü temsil edilmesi ve her anlamda profesyonelleşmesi için faaliyetlerinin, sigorta acenteleri tarafından kurulacak bir oda tarafından sevk ve idare edilmesi kaçınılmaz bir gereklilik olarak görülmelidir” dedi.
“Sigortacılık sektörü güçlendirilmelidir”
Antalya OSB’de son 3 yılda 2 büyük yangın felaketi yaşandığını ve sektörünün lideri konumundaki iki fabrikanın kullanılamaz hale geldiğini hatırlatan Bahar, “20 yılı aşkın bir emeğin sonucunda kurulmuş 2 dev tesisimiz, 2 saat gibi kısa sürede yok oldu. Ancak çok kısa sürede yerlerine daha iyisi ve daha yenisi yapılıp, üretime devam edildi. Kaybın çok büyük bir kısmının telafi edilip daha iyisinin yapılmasındaki en önemli etken, kusursuz hazırlanmış sigorta poliçeleridir. Her sigorta poliçesi maalesef ki kusursuz değildir, kusursuz poliçe; sanayicinin konuya gösterdiği hassasiyet ile işini doğru yapan sigorta acentesinin eseridir. Fabrikalarımızı yangın, deprem, sel, iş kazası gibi her türlü olumsuzluklarda tam anlamıyla koruyacak bir sigortanın tesisi için, sigortacılık sektörünün güçlendirilmesi şarttır. Acenteler tarafından kurulacak bağımsız meslek odası, ilgili yasa ve mevzuatların doğru çıkmasından sektörün gerektiği gibi temsil edilmesine, kamuoyunun bilinçlendirilmesi için eğitim ve farkındalık çalışmalarından, acentelerin denetlenmesine kadar birçok kritik noktada çözüm odaklı faaliyetlerde bulunup hem sektörün hem de ülke ekonomisinin güçlenmesine vesile olacaktır” şeklinde konuştu.
“Güçlü sigorta güçlü ekonomi”
Sektörün hızla büyüdüğüne vurgu yapan Bahar, “Şu an Türkiye’de 17 bin kadar sigorta acentesi faaliyet göstermekte ve sektör yaklaşık 230 bin kişiye istihdam sağlamaktadır. Gayri safi milli hasılanın 1,3’nü oluşturan, hayati sorumlulukları üstlenen, aslında kötü gün dostu olan sigortacılık sektörü, ekonomimizin de teminatı olacaktır. Bu şekilde Türk sigorta sektörünün penetrasyon sorunu, Türk sigorta sektörünün en büyük dağıtım ve üretim kanalı olan acentelerin güçlü gayretleri, iradesi ile yüzde 1,3’lerden yüzde 4-5 seviyelerine çıkarılabilir ki bu da dünya ölçeğinde ülkemiz adına önemli bir gelişme olacaktır. Güçlü bir sigortacılık sektörü güçlü bir ekonominin olmazsa olmazıdır. Geleceğe güvenle bakan firmalar yatırım yapar, geleceğin teminatı da kusursuz bir sigorta poliçesidir. Kusursuz sigorta poliçesinin de güçlü ve bağımsız sigorta acenteleri vasıtasıyla mümkün olacağına inanıyor ve sigorta acentelerine atacakları her adımda mücadelelerine destek vereceğimizi ifade ediyoruz” şeklinde konuştu. – ANTALYA
Kaynak: İHA