Balıkesir’in Erdek ilçesinde yapılan plaj temizliği sırasında koruma altındaki deniz çayırları kepçelerle sökülerek kıyıya yığıldı. Prof. Dr. Mustafa Sarı, “Marmara Denizi oksijen krizine doğru ilerliyor. Bunun önüne geçecek olan en önemli tür topluluklarından birisi deniz çayırlarıdır. Bir taraftan müsilaj yüzünden denizlerimizin oksijeni azalıyor, bir taraftan biz bu oksijeni sağlayacak olan türlere zarar vermeye başladık” dedi.
Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Sarı, yaşanan olaya tepki göstererek, sorumluların derhal tespit edilmesini ve haklarında gerekli yasal işlemin yapılmasını istedi.
Narlı Mahallesi’nde yapılan plaj temizliği sırasında, koruma altındaki deniz çayırlarının kepçelerle sökülerek kıyıya yığıldığı ortaya çıktı. Sarı, binlerce kök deniz çayırının yanı sıra koruma altındaki deniz canlılarının da zarar gördüğünü belirtti. Marmara Denizi’nde hayati öneme sahip olan deniz çayırlarının korunması gerektiğini vurgulayan Sarı, yetkililerin olayı inceleyip sorumluları tespit ederek gerekli yasal işlemleri başlatmasını talep etti.
Deniz çayırlarının Akdeniz havzasında 50 milyon yıldır deniz ekosisteminin bir parçası olduğuna dikkat çeken Sarı, “Oksijen üreten, denizin akciğerleridir. Bir metrekarelik deniz çayırı alanı yaklaşık 10 litre oksijen üretir. Ayrıca, iklim değişikliğiyle ilgili krizle bağlantılı olarak karbon yataklarıdır. Deniz çayırları, balıklar ve deniz organizmaları için üreme, beslenme, barınma, saklanma alanıdır. Deniz çayırının denizden çıkarılması, adeta bir canlının akciğerlerinin sökülmesi gibidir. Bu yüzden çok önemlidir” dedi.
Sarı, deniz çayırlarının kıyıda erozyonu önlediğini ve deniz ekosistemi için çok kıymetli olduklarını belirterek, “Son yıllarda nüfus ve sanayinin artmasıyla deniz çayırlarının zayıfladığını ve zarar gördüğünü fark ediyoruz. Bu yüzden dünya genelinde koruma altında olan türler arasında sayılır. Ülkemizde de ulusal yasalar ve uluslararası sözleşmeler çerçevesinde deniz çayırlarını korumak için çaba sarf edilmektedir” diye konuştu.
Marmara Denizi’nde dört tür deniz çayırı bulunduğunu belirten Sarı, “Marmara Denizi’nde yaşanan müsilaj felaketi sonrası oksijen kritik seviyenin altına düşmeye başladı. Marmara Denizi oksijen krizine doğru ilerliyor. Bunun önüne geçecek olan en önemli tür deniz çayırlarıdır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ‘Marçayır’ projesini desteklemeye başladı. Üniversite olarak, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü ile yaptığımız protokolde tüm Marmara Denizi kıyılarındaki deniz çayırlarını tespit etmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Devletin deniz çayırlarını korumak için para harcadığını belirten Sarı, “Ancak, 29-30 Haziran tarihlerinde Narlı’da kendi aralarında para toplayan bir grup, izin almadan kepçeyle deniz çayırlarını söktü. Deniz çayırlarının önemi hakkında insanları daha çok bilgilendirmeliyiz. Okullarımızda ve plajlarda afişler, panolar olmalıdır” dedi.